Değişim için aslında birçok engel vardır. Görünüşe göre, değişime direnişin öne çıkan bir nedeni de yoktur. Öyle ki bu bazen, rutini arzulamamız veya diğerlerinin değişmeyi arzu etmemesi olabilir. Değişime direnişin nedeni ne olursa olsun, onu tanımlamalı, ona bir isim vermeli ve değişmemenin maliyeti ile engelin kıymetini karşılaştırmalısınız. Çoğu kere bu hesaplamayı yapmayız ve bu tembelliğin kötü sonuçlar doğurmasına neden oluruz. Değişimi seven ve arzulayan %30’unuz çevrenizdeki benzer durumda olanlara yardımcı olmalısınız. Rutin ataletin veya korkunun üstesinden gelme tekniğinizi onlarla paylaşmalısınız. Onları değişime zorlamamalısınız, onlara değişim için önderlik etmelisiniz.
Ayrıca değişim arzunuzun, sizi “sırf değişim için değişmeye” zorlamadığına emin olmalısınız. Bazılarımız değişimi çok fazla severiz ve gerekli olmayan değişiklikler yaparız. Bunun sizin için %30’luk bir risk oluşturduğunu anlamalısınız. Ayrıca bu arzu, birlikte çalıştığınız kişiler için de %70 düzeyinde bir karmaşa yaratır.
Aşağıda değişimin önündeki engellere ilişkin yapılan bir araştırmanın sonuçları verilmiştir. Kendinize göre, bunları siz de değerlendiriniz. Ve unutmayınız: Güneşin altında yeni bir şey yok! (nihil novum sub sole)
*Yazı smartbrief.com platformundan tedarik edilmiş ve tarafımdan Türkçe çevirisi yapılmıştır. Çıkar çatışması durumunda kaldırılması talep edilebilir.
**Görsel, fortune.com isimli platformdan tedarik edilmiştir.